Uzun sürmüş bir günün akşamı / Bilge Karasu.
Language: Turkish Series: ; 1. | Metis yayınlarıPublication details: İstanbul : Metis, 2012. Edition: 10. bsDescription: 230 s. ; 20 cmISBN:- 978975342260
- PL 248 .K378 U98 2010
Item type | Current library | Call number | Status | Barcode | |
---|---|---|---|---|---|
![]() |
Beykoz Üniversitesi Kütüphanesi | PL 248 .K378 U98 2010 (Browse shelf(Opens below)) | Available | 00011345 |
Browsing Beykoz Üniversitesi Kütüphanesi shelves Close shelf browser (Hides shelf browser)
![]() ![]() |
![]() ![]() |
![]() ![]() |
No cover image available
![]() |
![]() ![]() |
![]() ![]() |
![]() ![]() |
||
PL 248 .K378 O84 2010 Öteki metinler / | PL 248 .K378 S87 2009 Susanlar / | PL 248 .K378 T76 2012 Troya'da ölüm vardı / | PL 248 .K378 U98 2010 Uzun sürmüş bir günün akşamı / | PL 248 .K378 U98 2016 Uzun sürmüş bir günün akşamı / | PL248 K38.B46 2006 Benden bilgelik kitabı : yaşanmışlıklar, arayışlar, aforizmalar | PL248 .K38K33 1990 Kader kapımı çaldı : roman |
Arka kapaktan: Bilge Karasu'nun yapıtı toplam 11 kitaplık bir külliyat oluşturuyor. 1991'de ilk olarak Uzun Sürmüş Bir Günün Akşamı'nı yayımlamıştık Bilge Karasu'dan. Yazılış olarak yazarın ikinci kitabı olan Uzun Sürmüş Bir Günün Akşamı, Bile Karasu'ya başlamak için ilk sıradaki önerimizdir. Kitabın 1971'de Sait Faik Hikaye Armğanı'nı aldığını da söylemeliyiz. "Uzun Sürmüş Bir Günün Akşamı'nda baskı, bir dış etken, insan eliyle oluşturulduğunda ne denli bilinse de bir tür kıran gibi ortaya çıkar. Bizans'ta 'resimkırıcılık' diye adlandırılan baskı dönemi başlatılırken genç keşiş Andronikos'un kendi kendine sorduğu soru şudur: Birey olarak bu baskı karşısında, benimsemediğim, ama bana zorla benimsetilmek istenen bu yeni inanç karşısında ne yapmalıyım? İnsan içerikleri, toplumdan topluma, dönemden döneme, çağdan çağa değişebiliyor. Bunların taşıdığı değerin saltık değil göreli olduğu, 'Ada' ve 'Tepe' öykülerinden oluşan Uzun Sürmüş Bir Günün Akşamı'nda sürekli olarak altı çizilen bir düşünce. 'Dutlar' ise Bizans'taki baskı ortamının çağdaş zaman dilimi içinde, iki ayrı zaman noktasında yeniden öykülenişi. 'Ada' ve 'Tepe'nin yazarı olarak Bilge Karasu'nun, dolaylı-dolaysız yoldan tanıklık ettiği bu yeni baskı dönemi sonunda, inanç konusunda bir karara varması, kendi öykülerini de karara bağlayışının öyküsü..." - Ülker Gökberk